Bakırköypsikolog merkezi Yaşantı Psikoloji, 2018 yılında uzman psikolog kadrosuyla hizmet vermeye başlamıştır ve COVID-19 (Koronavirüs) döneminde de online ve yüz yüze terapiler vermeye devam etmektedir. Bakırköy - Ataköy bölgesinde bulunan danışmanlık merkezimiz, Zuhuratbaba mahallesinde konumu itibariyle Bahçelievler
İstanbul/Şarku’l Avsat. Bilim insanları evrenimizdeki kozmik ışınlarla ilgili 100 yıllık bir gizemi çözmeye bir adım daha yaklaştı. The Independent'ın haberine göre astrofizikçiler neredeyse ışık hızında hareket eden ve Dünya'yı bombardımana tutan yüklü parçacıkların nereden geldiğini anlamaya çalışıyordu.
BBCye konuşan Sarah, "Çok değer verdiğiniz ilişkileriniz, ana kalitelilerini kaybediyor. Ailenizi sevdiğinizi biliyorsunuz ama bunu normal bir şekilde hissetmek yerine teoride biliyorsunuz
1 Sosyal fobisi olan kişiler içinde bulundukları durumla ilgili özelliklere odaklanmak yerine bütün dikkatlerini kendilerine odaklarlar (nasıl göründükleri, söylediklerinin ne derece ilgi çekici olduğu vb). 2. Negatif bir şekilde dış görünüşleriyle ilgili noktalara odaklanırlar. 3. Zihinsel durumlarının dışarıdan net
hergün kendimi sorguluyorum. sorguladıkça kalbimi biri sıkıyormuş gibi oluyorum. nefes almakta güçleniyorum mesela. sonra bir sigara yakıyorum. geçiyor mu? hayır. bir tane daha. bir tane daha derken ciğerlerimde yanma hissediyorum. geçiyor mu? tabii ki hayır. keşke her şey bir sigara ile geçse :) ama geçmiyor maalesef.
FRymEJ. Boğazda Takılma Hissi Boğazda Birşey Var Hissi Nedenleri Psikolojik mi Boğazda Takılma, Yutkunurken Boğazda Yumru Bir Şey Var Hissi Hakkındaki Tüm Sorular Boğazda takılma hissi, boğazınızda aslında bir şey yokken bir yumru varmış gibi hissetme hissidir. His gelir ve geçer. Bu his yutkunmayı zorlaştırabilir. Boğazda takılma hissinin kesin bir sebebi yoktur. Boğazda takılma, yumru hissine geğirme de eşlik ediyorsa bu durum genellikle GERD yani reflü hastalığına işaret eder. Boğazda takılma hissi nefes darlığı ile beraber görülüyorsa bu durum da çoğu zaman psikolojik sorundan kaynaklıdır. Boğazda takılma hissine kimi zaman boğaz kuruluğu da eşlik edebilir. Boğazda Takılma Hissi Nedir? Boğazda takılma hissi terimi, bir kişinin boğazında yumru hissetmesi sonucu boğazı kontrol edildikten sonra aslında bir şey olmadığı tespit edildiğinde kullanılır. Boğazda Takılma Hissinin Nedenleri Nelerdir? Stres ve kaygı, psikolojik sorunlar Boğaz kanseri İlaçların yan etkileri Genişleyen tiroid bezi Asit reflü Geniz akıntısı Servikal spondiloz Boğazda Takılma Hissi Neden Olur? Boğaz Kanseri Boğaz kanseri boğazda yutak, ses telleri gırtlak veya bademcikte bulunan kötü huylu tümörlerin gelişmesiyle sonuçlanan bir durumdur. Boğaz kanseri de boğaz da yumru hissine yol açabilir. Asit reflü Asit reflü, GERD olarak da bilinir, midedeki asitli içeriklerin yemek borusuna çıkmasıyla oluşur. Asit reflü de boğazda takılma hissi nedenlerindendir. Aşırı Aktif Tiroid Tiroid ensenizde, köprücük kemiğinizin hemen üzerinde bulunan kelebek şeklinde olan bir bezdir. Hormon üreten endokrin bezlerinden biridir. Tiroid bezleri kalp atış hızınızı ve kalori yakma hızınızı kontrol eder. Eğer tiroid aşırı aktifse, vücudun ihtiyacından fazla tiroid hormonu salgılar. Bu hipertiroidizm olarak adlandırılır. Troidlerin çok çalışması da boğazda takılma hissine sebep olabilmektedir. Stres ve kaygı Strese maruz kalan bir kişi, stresin boğaz kaslarının büzülmesine sebep olabileceğinden boğazda sıkışma yaşayabilir. Hasta, stresli durumla karşılaştığında zor yutkunabilir veya boğulma hissi hissedebilir. Larenjit veya Farenjit Boğaz takılma hissi aynı zamanda viral, bakteriyel veya mantar faktörlerinin neden olduğu bir boğaz enfeksiyonu olan farenjitin bir belirtisidir. Bu durumda, takılma hissi boğazda ağrıya, öksürüğe ve ateşe yol açar. Analjezikler, antibiyotikler ve steroidler tedavi olarak reçetelendirilebilirler. Gastroözofageal Reflü Bazı durumlarda, asit reflü hastaliği boğazda takılma hissine sebep olabilir. Mide ekşimesi veya yanma hissi, gastrik sıvıların veya midedekilerin yemek borusuna geri akışı veya çıkmasıyla oluşabilir. Psikolojik sağlık durumları ya da ruh hali değişiklikleri. Bazı insanlarda anksiyete bozuklukları ve depresyon, boğazda takılma hissini tetikleyebilir. Retrofarengeal Apse Retroparengeal apse boğazın arka yüzeyindeki dokularda biriken irinlerdir. Bu, potensiyel bir hayatı tehdit eden tıbbi durumdur. Strep Boğaz Strep boğaz, boğazın kaşınmasına ve ağrımasına ve boğazda takılma hissine sebep olan bakteriyel bir boğaz enfeksiyonudır. Özofajit Özofajit, ağızdan mideye yemek taşıyan kaslı bir tüp olan yemek borusunun iltihaplanmasıdır. Belirtileri acı çektiren zor yutkunma ve göğüs ağrısıdır. Akalazya Akalazya hastalığı yemek borusu ile mide arasındaki kapağın açılamaması nedeniyle yutma güçlüğü demektir. Bu durum da boğazda yumru hissine yol açabilir. Boğazda Takılma Hissi Nasıl Tedavi Edilir? Boğazda takılma hissinin tedavisi bu durumun neden kaynaklandığına göre değişir. Örneğin; Eğer bu durum gastrik reflüden kaynaklıysa doktorun bildirdiği anti-reflü tedavisini uygulayın. Asit reflü için tedavi, antasit ilaçları ve asit-bastırma ilaçlarını içerir. Sigarayı bırakın. Stres tedavisi, eğer problem stresten kaynaklıysa antidepresan ilaç kullanılabilir. Aşağıdaki adımlar evde denenebilir Boğazınıza sıcak kompres uygulayın. Bunun için sıcak su torbasını boğazınıza tutun. Yahut temiz bir bezi ütüleyip bunu boğazınıza sarın. Sakız çiğneyin Bolca ılık sıvı tüketin. Günde yaklaşık 2 litre tavsiye edilir. Esneme, boğazdaki kasları gevşetmek için çok iyi bir tekniktir. Boğazınızın arkasını esneyerek gerdirin. Bunu olabildiğince sık yapın. Bu alışkanlığınız boğazınızda daha fazla sıkışma yaptığından boğaz temizlemekten kaçının, takılma hissini gidermez. Boğaz kaslarını gevşetmek için bir Botox enjeksiyonu yaptırabilirsiniz. Derin nefes alma egzersizleri gibi rahatlama yöntemlerini kullanın. İyice ağlayın. Boğazda takılma hissinin nedenleri üzüntü gibi çözülmemiş duygularla alakalı olabilir. Ağlamak geçici de olsa bu güçlü duygulardan kurtulmanıza ve hissin giderilmesine yardımcı olabilir.
Kategori Başarı Yazıları Arayış dönemleri. Favorilerimden. Süresi uzadıkça insanı tedirginleştirse de, içimizdeki merak duygusunu kamçılayan ve araştırmacı yanımızı dolu dizgin koşturan bir dönemin döngüsü. Acaba doğru yönde mi gidiyorum? Sorgulamaların yapıldığı, soruların birbiri ardına sıralandığı o dönemler… İster 25, ister 35, ister 45 olun… Sormaya devam ettiğimiz o sorular… Yapabileceğim daha farklı bir şey olabilir mi? Ya bir şeyler kaçırıyorsam? Çünkü öyle de hissediyorum… …dedirten düşüncelerin kafayı kurcaladığı o muhteşem günler. Bu dönemlerin nesi muhteşem biliyor musunuz? İleriye doğru hareket edebilmek için geride bırakabilmeyi mümkün kılması. Bazen bebeğimiz gibi baktığımız, kurduğumuz, büyüttüğümüz o şirketi satıp, yenisini kurabilmek…yenisini kurmaktan vazgeçmek…yeni bir atılım yapmaya karar vermek…yeni ülkeleri keşfe çıkmak…yeni insanlar tanımak için kendimize fırsat tanımak…ya da yeniden denemeyi denemek…hatta kim bilir belki yeniden aşık olmak… Pink’in söylediği gibi… Bu nasıl mı mümkün olur? Tekrar yara almaya cesaret edebilmekle. Güçsüz hissedebilmeye fırsat verebildiğimizde. Yaşamı, alışık olduğumuz pencereden bakarken sevmeyi yeniden öğrendiğimizde. Risk almayı seven yanımıza biraz daha göz kırpmaya başladığımızda. Ve belki de herşeyin olduğu gibi zaten güzel olduğunu fark edip, kaçırdığımız bir şey olduğu hissinden kurtulduğumuzda… Strateji danışmanı Peter Bregman, sorgulamaların hareketsiz kalmasının nedenini “hissetmekten korkuyor olmamız” ile açıklıyor. Oysa hissetmekten korktuğumuz zaman galiba biraz da Umar Haque’in dediği durum ortaya çıkıyor. Ne dersiniz? Yazan Fatmanur Erdoğan
İletişim Adres Fulya mah. Büyükdere cad. 74/A No 60. Torun Center Mecidiyeköy. 34394 Eski Ali Sami Yen Stadı Yeri Telefon 0535 642 07 73 Biri boğazımı sıkıyor gibi bir his var, hipotiroidi de bu olur mu? Merhaba hocam ben 24 yasindayim iki yasinda bir oglum duzensizligim nedeniyle kadin doguma ilac verip on gun icinde adet olacagimi adetimin ucuncu gunu kan vermem icin beni kan verdim sonucalrim dahiliye sevk troid bezlerimde iltihap oldugumu soyledi ve hashimoto hastaligi teshisi bunun yaninda yillardir kilo ilerde kilo vermezsen seker hastasi olacgimi,iyi kolestrolumde 30 da imis ve levotiron 75 mg ilac verdi omur boyu kullanacagimi bogazim sanki birinin eli var bogazimi skyor gibi bunun la ilgili acikcasi korkmaktayim ne yapabilirim. Merhaba. Hipotiroidi tedavisinin ömür boyu olup olmayacağı hastanın takibi sırasında belli olur Endokrin doktoru takibinde kalmanız uygun olacaktır. Hasta Sorularına Dön
Saygın Kolejine girdim ve tiyatro salonuna indim. Sadece Melda Hoca vardı. Bu son provamızdı, bunun heyecanından dolayı bacaklarım titriyordu. Arka tarafa gittim ve üstümü giyip geri geldim. Dansın tam 3 kere üzerinden geçtik ve artık her şey mükemmeldi, yani Melda Hoca'ya göre. Bana göre ise her zaman daha çok çalışmam gerekiyordu. Bugün erken bitirmiştik. Okula gittim ve kalan son derse girdim. Beril yanına oturduğumda kafasını omzuma koydu. "Heyecan var mı heyecan ?" Dedi gülerek. Tavana bakıp onu onayladım. O sırada gözüm cama kaydı. Camdan Saygın Koleji'nin içindeki bir sınıf gözüküyordu. Gözümü o tarafa çevirdiğimde Savaş'la gözgöze geldik. Gözgöze geldiğimiz anda kalbim hızlanmaya başladı. Kafamı hızla dersi anlatan hocaya çevirdim. Dünkü çocuk aklıma geldiğinde yüzümü sıvazladım ve ilgimi derse vermeye çalıştım. Ders boyunca gözümü cama geri çevirmemiştim. Zil çaldığında hep beraber Toprak'ın arabasına atladık. "Sonunda be kızım, artık çıkışta bizimlesin." Koray kemerini bağlarken gizleyemediği heyecanıyla konuşmuştu. Toprak arabayı çalıştırdı ve dikiz aynasından bize baktı ve "Ee nereye gidiyoruz ?" Dedi. Herkes farklı yerler söylemişti. En sonunda sahilde balık ekmeğe karar vermiştik. Sahile geldiğimizde hep beraber Osman Abi'nin yerine çullandık. Balık ekmekleri gömerken hepimiz Koray'ın anlattıklarına anırıyorduk. Yemeklerimiz bittiğinde sahilde dolaşmaya başladık. Toprak kolunu omzuma attığında başımı koluna yasladım. Sahilde dolaşırken arabaların geçtiği yerin yanındaki park yerinde Savaş'ın arabasını gördüm ve Savaş'ı ama uzak olduğumuz için ve ben lenslerimi takmayı unuttuğum için ne yaptığını anlayamıyordum. Biraz daha yaklaştığımızda gördüğüm şeyle olduğum yere ve bir kız. Arabaya yaslanmış. Yiyişiyolardı. Hayır. Resmen ciddili yiyişiyorlardı. Kızın üzerinde yok denecek kadar kısa bir şort vardı ve üstünde sıfır kol bir büstiyer vardı. Topuklularının santimetresi ise maşallahtı. Savaş kızın olmayan şortunun üstünden kalçasında elini gezdirdiğine Savaş'la göz göze geldik. Savaş durduğunda kız ellerini Savaş'ın göğsüne koydu. Savaş kızı umursamıyor sadece gözlerimin içine bakıyordu. Kalbime bir ağırlık oturduğunda yutkunmaya çalıştım ama boğazımı sanki biri sıkıyormuş gibi hissediyordum. Gözlerimi zorla Savaş'tan ayırdım ve yürümeye devam ettim. Neden böyle olmuştu ki ? En son bu duyguyu babam evin kapısını sertçe çekip gittiğinde hissetmiştim. Oturmam gerekiyordu çünkü bacaklarım beni taşıyamıyordu. Boş bir banka denk geldiğimde oturdum. Herkes bana baktığında onlara döndüm. "Ben çok yoruldum prova falan da yaptık bugün siz sahili yürüyün dönüşte beni alırsınız." Toprak bana döndü. "İleride güzel çay bahçeleri var orada oturalım." Sadece tek kalmak istiyordum. "Ben biraz tek kalsam iyi olur." Beril kaşlarını çattı. "Bir şey mi oldu ?" Hızlıca kafamı salladım. "Sadece biraz fazla heyecanlıyım tek kalmaya ihtiyacım var." Toprak anlayışlı bir şekilde gülümsedi. "Peki civcivim." Yanağımdan makas aldı ve yürümeye devam ettiler. Bankta bağdaş kurup esen rüzgarı ve kıyıya çarpan dalga seslerini hissetmeye çalıştım. Yanıma bir ağırlık çöktüğünde gözlerimi denizden karşımdaki kişiye çevirdim. Savaş'tı. Ona tiksinirmiş gibi baktım.
İş hayatında yaşanan sorunlar, aile içerisindeki gerginlikler, maddi konulardaki sıkıntılar, ilişkilerdeki problemler ve daha başka bilimum olumsuzluk! Hepimiz zaman zaman benzer sorunlarla karşılaşıyor, yüzleştiğimiz durumlar neticesinde ister istemez gardımızı düşürüyoruz. Problemlerin birini başımızdan def etsek, diğeriyle uğraşmakta zorlanıyor, üst üste gelen dertler karşısında “abartısız” çıldırma raddesine gelebiliyoruz. Evet, tüm bu söylediklerimi hepimiz görüyor, duyuyor, öğreniyor ve en önemlisini de yaşayarak tecrübe ediyoruz. Yani, Cedric’in de dediği gibi hayat bazen çok ama çok zor hale geliyor! Ama bu duruma yapacak pek bir şey de yok! Daha doğrusu, şöyle söylemeliyim. Kötü durumlar içerisine düştüğümüzde, elbette yapılacak şeyler var; ama ne yazık ki bu durumları tamamen ortadan kaldırmak gibi bir şansımız yok. Neticede; hayat her zaman güllük gülistanlık olmuyor! Zaten önemli olan da bu değil mi? Önümüze yalnızca çiçekli bahçeler serildiğinde değil, dikenler sunulduğunda da hayatı kucaklayabilmek değil mi, tam anlamıyla yaşamak! Peki, bu kaideye uymak için ne yapmalıyız? Gardımız düştüğünde kendimizi daha iyi hissetmenin yollarını aramalıyız. İşte bunun için de aşağıdaki eğlenceli ve yararlı listeyi hazırladım. Zira kendimizi nasıl daha iyi hissedeceğimizi bilmemize rağmen, bunun yolunu çoğu zaman unutuyoruz. Ya da ne yapmamız gerektiğini birilerinden duymak, bir yerlerden görmek istiyoruz. Karşınızda 40 maddede kendini daha iyi hissetmenin yolları! Güzel Bir Kahvaltı Yapın! İster sevdiklerinizle isterseniz de tek başınıza! Bu tamamen sizin tercihinize bağlı! Sabah uyanın ve fondaki eğlenceli müziğinizle birlikte şöyle güzel bir kahvaltı masası hazırlayın. Ya da sevdiğiniz insanları da yanınıza alarak, güzel bir mekana kahvaltıya gidin! Hoş sohbet eşliğinde yapılan lezzetli bir kahvaltı, emin olun size kendinizi daha iyi hissettirecektir. Değişiklik Yapın! Kendinizi daha iyi hissetmek mi istiyorsunuz? O zaman görünüşünüzde ufak tefek hatta belki de büyük değişiklikler yapmayı düşünmelisiniz. Mesela; saçlarınızı boyatın, kestirin, tıraş olun, sakal bırakın, her zamanki tarzınızdan daha farklı bir tarzda giyinin ya da daha farklı değişiklikler yapın! Göreceksiniz ki değişiklik size fazlasıyla iyi gelecek! Yazın, Çizin, Boyayın! Yazmayı sever misiniz bilemem; ama kendinizi daha iyi hissetmek için düşüncelerinizi kağıda dökmenin işe yarayacağını adım kadar iyi biliyorum. Yani, lütfen bu öneriyi ciddiye alın. Hiç mi yazmak istemiyorsunuz? O zaman çizmeyi deneyin! Önünüzde duran bir objeyi ya da aklınızdan geçen herhangi bir şeyi resmetmeye çalışın! O da mı olmadı? Boyama yapın! Evet evet, boyama yapmak da size iyi hissettirecektir. Affedin! Belki de birine kızdığınız için kendinizi daha iyi hissetmeye ihtiyacınız vardır. Veya içinizdeki kırık döküklüğün sebebi belki de sadece sizsinizdir. Sırf kendinize öfkeli olduğunuz için kötü hissediyor, içten içe bir şeylerin düzelmesi için affetmenin gücüne ihtiyaç duyuyorsunuzdur. Evet, size iyi hissetmek için affetmeyi öğrenmenizi öneriyorum. Hem kendinizi hem de başkalarını! Şimdiye kadar size yapılanları! Ve şimdiye kadar kendinize yaptıklarınızı! Hepsini affedin! Bakınız Affetmenin Hiç Düşünmediğiniz Olumlu Etkileri Hatırlayın! Sizi mutlu eden anılarınızı hatırlayın! Ne bileyim; dünyanın en mutlu insanı gibi hissettiğiniz doğum gününüzü, evlilik teklifi aldığınız anı, arkadaşınızın güzel sürprizini, maaile bir araya geldiğiniz pikniği… Ne demek istediğimi anladınız, değil mi? O anda hayat size çok karanlık görünse de bir zamanlar nasıl mutlu olduğunuzu anımsayıp, içinize dolan sıcaklığı hissedin. Ağlayın! Eğer içinizden geliyorsa, ağlayın! Negatif düşüncelerinizin gözyaşlarınızla birlikte sizden uzaklaşmasına izin verin! Hatta ne yapın biliyor musunuz? Eğer yapamıyorsanız ağlamak için uğraşın! “Uğraşın” ile ne mi demek istiyorum? Bundan kastım aslında uygun ortamı hazırlamak! Mesela; sizi her defasında ağlatan bir filmi izleyip, bir şarkıyı dinleyin. Ve Tabii ki Eski Albümler! Kendinizi daha iyi hissetmek için kullanabileceğiniz bir diğer yol da eski albümler! Şahsen benim en çok başvurduğum bu iyileşme yolunu kesinlikle denemelisiniz. Hayat üzerinize fazla geldiğinde, neşenin, tozlanmış fotoğraf albümlerinden içinize doğru akmasını bekleyin. Gülümseyin! Zoraki de olsa bunu yapın! Gülümsemenin mucizevi gücünü keşfetmek için kendinizi birazcık zorlayın. Kısa süre içinde modunuzun değiştiğini ve kendinizi çok daha iyi hissetmeye başladığınızı göreceksiniz. İyilik Yapın! Bu öneriye daha dün akşam yaşadığım bir olaydan bahsederek başlayacağım. Çünkü iyilik yapmanın inkar edilemez gücüne sizin de inanmanızı istiyorum. Aslına bakarsanız, şimdi anlatacağım kısa hikaye çoğu kişiye saçma veya önemsiz gelecektir. Ancak yaşayan kişi olarak, o küçücük iyiliğin beni fazlasıyla mutlu ettiğini söylüyorum. Evet, olay şöyle gelişti. Dün akşam 7-8 sıralarında bir duvara sırtımı yaslamış, arkadaşımı bekliyordum. Sonra yanıma yanaşan tahminen 10’lu yaşlarda bir çocuk kibarca telefonumu kullanmak istedi. “Tabii ki” dedim gülümseyerek. Tam numarayı çevirdi, arayacağı kişiyi arayacak, bir araç yanımıza yanaştı. Çocuk bana telefonu geri uzattı. “Ne oldu?” dedim. “Ulaşamadın mı?” Endişelenmiştim çünkü. Aradığı kişiye ulaşamadıysa onu evine kadar bırakmayı teklif edecektim. Çocuk “yok” dedi. “Geldiler, çok teşekkürler”. Meğer bize doğru yaklaşan araç çocuğun ailesiymiş. Arabaya binen sevimli ve kibar çocuk da tıpkı çocuk gibi nezaket dolu annesi de tekrar teşekkür ettiler. Ve ufacık bir iyiliğin, hatta iyiliği yapma girişiminin bile insana kendini ne kadar iyi hissettirdiğini bir kez daha anladım. Sonuç olarak; aynı şeyi sizin de anlamanız için bu minik hikayemi önünüze serdiğimi hatırlatıyor ve diğer maddeye geçiyorum. Kızlar ya da Erkekler Gecesi Yapın! Kendinizi daha iyi hissetmek mi istiyorsunuz? Peki, çılgınlar gibi eğleneceğiniz bir parti düzenlemeye ne dersiniz? O halde, hemen yakın arkadaşlarınızı sadece hemcinslerinizi arayıp, organizasyonu yapmaya başlayın. Unutmayın, geceniz boyunca istediğiniz her şeyi yapmakta özgürsünüz. İsterseniz, yakın arkadaşlarınızla dertleşip onların omzunda ağlar, isterseniz de özlediğiniz koyu muhabbetlerden bir tanesiyle gecenizi taçlandırırsınız. İşinizle Özel Hayatınızı Ayırmayı Bilin! İşinizdeki sorunların özel hayatınıza, özel yaşamınızdakilerinse iş hayatınıza zarar vermemesi için aradaki ayrımı iyi yapın. Zira çoğu insan aradaki ayrımı doğru düzgün yapamadığı için kendini daha iyi hissetmeye ihtiyaç duyuyor. Şöyle ki; mesaisi kötü geçmiş biri evine gittiğinde, aynı suratsızlığı takınırsa, işini evine götürmüş olur. Bu da eşiyle, arkadaşıyla, ailesiyle ya da direkt kendisiyle sorun yaşamasına neden olur. Aynı şekilde, evinden eşiyle kavga ederek çıkmış bir çalışan, bütün gününü evdeki kavgayı düşünerek geçirirse, evini işe taşımış olur. İşte bu nedenle; her iki tarafta da kaybetmek istemiyorsanız, işinizle özel hayatınızı birbirinden ayırmayı öğrenmelisiniz. Hatta yeri gelmişken bu yazıyı da inceleyin İş-Yaşam Dengesini Sağlamak için 10 Tavsiye Odaklanın! Sabah yaşadığınız bir olaydan dolayı sinirleriniz bozulmuş olabilir. İş yerinde istemsizce katıldığınız bir tartışma fazlasıyla canınız sıkmış olabilir. Ama onları düşünüp durmanın size bir faydası olmayacak, değil mi? Tabii ki olmayacak! İşte bu nedenle size kendinizi daha iyi hissetmek için yaptığınız işe odaklanmanızı söylüyorum. Ve inanın bana bu söylediğim öyle zannettiğiniz kadar zor bir şey değil. Sadece yılmadan deneme yapmanız ve konsantre olma konusunda kendinizi geliştirmeniz gerekiyor. Saklambaç, Körebe, Kartopu Çocuk Olun! Dünyanın en mutlu canlıları onlar! Çünkü gülümseyebilmek için bizim gibi öyle koca koca nedenler aramıyorlar. Yağmurun yağışından, kar tanelerinin valsından mutlu olabiliyorlar. İşte bu nedenle ben de size “olabildiğiniz kadar çocuk olun” diyorum. Beş taş oynayıp, kardan adam yapın. Saçınız bozulacakmış, üstünüz başınız ıslanacakmış düşünmeden su savaşı yapın! Arkadaşınızı, eşinizi, çocuğunuzu ya da başka birini evin içinde koşuşturun. Anlayacağınız, çocukluğunuzu kendinizden daha fazla uzaklaştırmadan önleminizi alın. Sahip Olduklarınızı Düşünün! İşinizi, evinizi, arabanızı, ailenizi, arkadaşlarınızı, sizi sevenleri… Kısaca; hayatınızı düşünün. Gardınız düştüğünde sahip olduğunuz her şeyi bir bir düşünüp, toparlanmak için ne kadar çok sebebiniz olduğunun farkına varın. Ve bunun için şükredin! “Ayna Ayna Söyle Bana!” Deyin! Ama aynanın size kötü bir şey söylemesine izin vermeyin. Gerekiyorsa onun da gözünü açarak, aynaya ne kadar güzel olduğunuzu hatırlatın. Dudağınızın kenarındaki gizli gamzeyle, kaşınızın ucundaki minik yara iziyle, hafif kemerli burnunuzla, dünyanın en küçükleriymiş gibi duran ellerinizle… Hem detaylarda saklı olan hem de görünür olanlarla, kendinize ne kadar güzel olduğunuzu söyleyin. Emin olun, sizden sonra ayna da dünyanın en güzeli olduğunuz kanısına varacaktır. Pozitif Olun! “Kendimi kötü hissettiğimde bile mi? Daha iyi hissetmeye açıkça ihtiyacım olduğu anlarda bile mi?” Tastamam, evet! Kötü, bedbaht anlarınızda da pozitif olmalısınız. Zaten pozitifliğe en çok o zamanlarda ihtiyacınız olmuyor mu? Zihninizi işgal etmeye çalışan negatif düşünceler, siz kötü olduğunuzda çok daha güçlü saldırmıyorlar mı? O halde, kendinizi daha iyi hissetmek için biraz zorlasanız da hep olumlu düşünmelisiniz. Negatif düşüncelerden kurtulmak için kullanabileceğiniz yollar nelermiş, buradan öğrenin! Aşktan Korkmayın! Kendinizi daha iyi hissetmek mi istiyorsunuz? O zaman bunun en eğlenceli, en güzel yolu olarak tanımlayabileceğim aşkı, aşık olmayı kullanın. Yani hayatın önünüze çıkardığı fırsatlara karşı kendinizi kapatmayın. Ne bileyim; iş yerinizdeki hoşlandığınız adamdan-kadından kaçmayı bırakın. Onun en büyük şansınız, en büyük uğurunuz olabileceğini unutmayın. İçinizden gelen aşkı, içinizden geldiği gibi cesurca yaşayın. Hayatınızın aşkını beklemek yerine, biraz da siz onu doğru gidin. Yoksa gerçek aşkı yaşayabilecek kadar şanslı olamayabilirsiniz. Ertelemeyin! Kendinizi daha iyi hissetmek için yapmanız gereken bir diğer şey de harekete geçmek! Diğer bir deyişle; üretkenliğinizin önündeki kötü alışkanlıklar arasında da yer alan ertelemeyi bırakarak, içinde bulunduğunuz bekleme modundan bir an önce kurtulmalısınız. Çünkü ertelemeye devam ettikçe hiçbir zaman istediğiniz hayatı yaşayamayacak, hayallerinizi hep birkaç adım geriden takip edeceksiniz. Meditasyon Yapın! Meditasyon yapmanın hem ruh hem de beden için ne kadar faydalı olduğunu hepimiz biliyoruz, öyle değil mi? Elbette, biliyoruz. Hatta birçoğumuz da bu faydaları yaşamak için düzenli olarak meditasyon yapıyoruz. Evet, meditasyon yapanların sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. Çünkü içinde bulunduğumuz şartlar yüzünden, hem bedensel hem de ruhsal açıdan arınmaya ihtiyaç duyuyoruz. İşte bu nedenle size meditasyon yapmaya bir an önce başlayın, önerisini veriyorum. Hayatı Kolaylaştırmanın Yollarını Öğrenin! Tam da bu listede bahsetmem gereken bir diğer madde de hayatı kolaylaştırma önerisi! Evet, siz de zaten yeteri kadar zor olan hayatı kolaylaştırmak için birtakım tüyolar arıyor olabilirsiniz. Bunu düşünerek size daha önce hazırlamış olduğum “Hayatı Farklı Yönlerden Kolaylaştıracak Küçük Hileler” başlıklı yazıya sunuyorum. İncelemeden geçmeyin derim! Bozuk Paraları Sevmek ya da Sevmemek! Yoksa siz de cebinizde bozuk para taşımaktan hoşlanmayanlardan mısınız? Adım attıkça şıngırdayan, oturdukça insanı rahatsız eden, ağırlık yapan ve hatta kimilerine göre fakir gösteren bozuk paraları sevmiyor olabilirsiniz. Ya da tam tersine; benim gibi bir bozuk para manyağı olabilirsiniz. Sonuçta; iki gruptan hangisinde yer aldığınız pek fark etmiyor. Yapmanız gereken tek şey, onları sevseniz de sevmeseniz de kumbaranıza atmak olmalı! Böylelikle birikim yapmak sizin için eğlenceli bir oyun halini alacaktır. “Birikim yapmak için nasıl motive olurum?” diyorsanız burayı tıklayın! Mola Verin! Kendinizi daha iyi hissetmek için gün içinde mutlaka küçük molalar verin. Bu arada “mola verin” önerisinin yalnızca çalışanlar için olmadığını da söyleyeyim. Bütün gün televizyon karşısında oturuyor olsanız bile mutlaka küçük aralar vermelisiniz. Enerji toplamak ya da üzerinize çöken miskinlikten kurtulmak için minik dinlencelerinizden faydalanmalısınız. Böylece yaptığınız ya da yapamadığınız işe çok daha iyi odaklanabilirsiniz. Yeni Bir Hobi Edinin! Hem başarınıza hem de ruh halinize iyi gelecek bir şeyler arıyorsanız o zaman bir de hobi edinme önerisini düşünün. Örneğin; çocukken çalmanın hayalini kurduğunuz bir enstrüman kursuna yazılabilir, her zaman ilgilenmek istediğiniz bir spor dalıyla uğraşmaya başlayabilirsiniz. Hem bu şekilde bir yandan eğlenirken bir diğer yandan da zekanızı geliştirirsiniz. Nasıl diyorsanız, zekanızı arttıracak hobiler nelermiş, buradan öğrenebilirsiniz. Maddi Sıkıntılarınızdan Kurtulun! Çünkü ne kadar çok borcunuz varsa, o kadar çok stres yaşar, kendinizi o kadar çok baskı altında hissedersiniz. E haliyle de kendinizi iyi hissedemezsiniz. İşte bu nedenle size hemen şimdi borçlarınızı gözden geçirmenizi ve en kısa sürede ödemek için bir an önce harekete geçmenizi öneriyorum. Hatta alttaki birkaç yazıyı bu konuda fikir almanız için bilginize sunuyor, borçlarınıza veda etmeniz için size gönülden şans diliyorum. “Borçlarımdan Nasıl Kurtulurum?” Diyenlere Etkili Öneriler Borç Batağından Maddi Refaha Çıkmanın 7 Yolu Borç Bitirici Olmak İsteyenler için 5 Altın Kural 5 Çayına Ne Dersiniz? Kendinizi daha mı iyi hissetmek istiyorsunuz? O zaman ister tek başınıza isterseniz de sevdiğiniz kişilerle 5 çayı keyfi yapmalısınız. Ama tabii bunun için daha önce ufak bir hazırlık yapmanız gerekiyor. Sonuçta; biz Türk milleti olarak çayı öyle yalnız başına bırakmayı sevmeyiz. Hatta yanında atıştıracak bir şeyler olmayan çaya çay bile demeyiz. İşte bu nedenle; çayın ufak tefek de olsa pasta, börek yapmalısınız, derim. Midenizle Birlikte Kendinizi de Şımartın! Kendinizi daha iyi hissetmek için başvurabileceğiniz yollardan bir diğeri de mutluluğunuzu arttıracak yiyecek ve içeceklerden faydalanmak! Sonuçta; “ne yersen o’sun!” felsefesinin bize öğrettiği şey de bu değil mi? O halde ihtiyacınız olduğunda sizi daha mutlu biri yapacak şu yiyecek ve içeceklerden faydalanmalısınız pazı, siyah çikolata, yoğurt, domates, kuşkonmaz, çilek, yumurta, mor patates, üzüm, portakal, muz, midye, bal, Hindistan cevizi, süt… Uzun Zamandır Görmediğiniz Arkadaşınızla Buluşun! Haftalardır, aylardır hatta belki de yıllardır! Kısacası; uzun süredir görüşemediğiniz arkadaşlarınızla buluşun. Modunuzu anında değiştirecek ve düşen gardınızı tekrar almanızı sağlayacak bu eğlenceli yöntemin size iyi hissettireceğinden eminim. İşte bu nedenle; gereksinim duyduğunuzda hemen telefona sarılın ve bir “alo” kadarcık uzağınızda olan dostlarınızla akşam için sözleşin. Sevdiklerinizi Arayın! Sık sık kullanabileceğiniz yöntemlerden bir diğeri de bu! Yani gereksinim duyduğunuzda hiç düşünmeden sevdiklerinizi aramalısınız. Çok yoğun ve stresli bir iş gününden mi çıktınız? O halde evinize gider gitmez yapmanız gereken ilk şey, sakin kafayla oturup sevdiklerinizle dertleşmek! Seslerini duyduğunuzda ferahlayacak, bu sıradan eylemin aslında ne kadar unutulmuş bir iyileşme yöntemi olduğunu göreceksiniz. Sokak Hayvanlarını Doyurun! Özellikle de mevsim kışken! Yani şu soğuk ve kara günlerde! Evet, sokağınızda, yolunuzun üzerinde ya da iş yerinizin yakınlarında! Her yerde karşınıza çıkan sokak hayvanları için iyi bir şeyler yapmanızı öneriyorum. Onlar için birazcık zamanınızı, azıcık da paranızı ayırarak sokak hayvanlarına dünyaları bahşedeceğinizi unutmayın. Mis Gibi Bir Uyku Çekin! Eve gittiğinizde, şöyle sıcak bir banyo yapıp, temiz, rahat pijamalarınızı üzerinize geçirin. Ama daha önce nevresimlerinizi değiştirmeyi unutmayın. Neden mi? Çünkü kendinizi iyi hissetmek istediğinizde yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri de şöyle mis gibi bir uyku çekmek olacaktır. Bunun en güzel yolu da güzel bir banyo, rahat pijamalar ve size kucak açmış temiz bir yataktan geçmektedir. Kaliteli bir uyku için yapılması gerekenler nelermiş, öğrenmek için tıklayın! Başarılarınızı Düşünün! Şimdiye kadar ulaştığınız hedefleri, kaldırdığınız kupaları, kısacası başarılarınızı düşünün. Bir zamanlar içinden çıkamayacağınızı düşündüğünüz durumlardan sıyrılıp bugünlere nasıl geldiğinizi tek tek anımsayın. Böylelikle aslında ne kadar başarılı olduğunuzu hatırlayacak ve dikleşen omuzlarınızla yola çok da kendinden emin bir şekilde devam edebileceksiniz. Tersini düşünseniz bile hayatta başarılı olduğunuzu gösteren işaretleri görmek için tıklayın! Özür Dilemekten Çekinmeyin! Yoksa siz de iş özür dilemeye geldiğinde bir adım geri çekilenlerden misiniz? “Özür dilerim” demeyi acizlik olarak falan mı görüyorsunuz. Umarım, hayırdır! Çünkü doğru bir şekilde özür dileyebilen insanlar, bu listede yazan çoğu öneriyi zaten sık sık uyguluyorlardır. Ama ne yazık ki diğerleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Hayallerinizi Yazın! Hayallerinizi yazın! Evet, bu öneriyi uyguladığınızda emin olun, kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayacaksınız. Hem kısa hem de uzun vadede gerçekleştirmek istediğiniz hayallerinizi kaleme aldığınızda, hem kendinize daha çok inanmaya başlayacak hem de düşleriniz için iyi olmanız gerektiğini anlayacaksınız. Sarılın! Birine sarılmanın size yaşatacağı muhteşem duyguyu hissedin. Sakinleşmenizi, mutlu olmanızı, özgüveninizin artmasını ve tabii ki kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak bu öneriyi her gün yapın. Sonuçta; gün içinde sevdiklerinize birkaç kez sarılmak, size ne kaybettirebilir ki, değil mi? Hatta dediğimi hemen şimdi yanınızda sarılacak uygun biri varsa deneyin, derim. Sağlıklı Bir Yaşama Merhaba Deyin! Sağlıksız olan kim kendini iyi hisseder ki? O halde sağlıklı yaşamayı bir hayat tarzı haline getirmelisiniz. Yaşamınızı gözden geçirerek, bugüne kadar sürdürdüğünüz alışkanlıklar içerisinde değiştirmeniz gerekenler olup olmadığına bakmalı, sağlığın aynı zamanda kendimizi iyi hissetmek anlamına geldiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Daha sağlıklı bir yaşam için yapılabilecek basit şeyler nelermiş, buradan öğrenin! Üretkenliğinizi Arttırmak için Uğraşın! Kendinizi daha iyi hissetmek mi istiyorsunuz? O zaman bir de üretkenliğinizi arttırmayla ilgili olan öneriyi düşünün derim. Sonuçta; pek çoğumuz gün içerisinde yapılması gereken işleri yetiştiremediğimiz ya da yeteri kadar verimli olamadığımız için kötü hissetmiyor muyuz? Yani bu sorunun ortadan kaldırılması demek aynı zamanda kendinizi daha iyi hissetmek demek! Peki, nasıl mı? Onun için de aşağıdaki iki yazıya göz atın derim. Hiç Kafein Almadan Üretkenlik Nasıl Arttırılır? Başarılı İnsanların Üretkenliklerini Arttırmak için Kullandıkları Taktikler Kendinize Kontrol Manyağı Olmadığınızı Söyleyin! Evet, aynanın karşısına geçin ve kendinize “ben kontrol manyağı değilim” deyin! Hayatınızdaki her şeyi istediğiniz şekle büründüremeyeceğinizi, etrafınızdaki herkesi istediğiniz kişiler haline getiremeyeceğinizi kendinize itiraf edin. Diğer bir deyişle; isteminiz dışında gelişen olaylardan dolayı kendinizi suçlu hissetmeyin. Bazı şeylerin zorlamayla olmayacağını anlayıp, durumu kabullenmeyi öğrenin! Çocuklarla ve Yaşlılarla Vakit Geçirin! Çünkü çocuklar ve yaşlıların size vereceği pozitif enerjiyle kendinizi anında daha iyi hissetmeye başlarsınız. Hatta bu öneriyi uygulamak için ne yapın, biliyor musunuz? Huzurevlerine, kimsesiz çocuklar yurtlarına gönüllü ziyaretler yapın. Onların neşesinden fazlasıyla payınızı alacak, karşılıklı mutlu olmanın keyfini yaşayacaksınız. Dağınıklıkları Toparlayın! Yatağınızı, masanızı ya da evinizi! Kendinizi daha iyi hissetmek istiyorsanız etrafınızdaki karmaşadan kurtularak bir taşla iki kuş vurabilirsiniz. Bu şekilde hem yapılacaklar listenizi hafifletmiş olacak hem de kendinizi eskiye nazaran çok daha iyi hissedeceksiniz. Hadi Artık Silkelenin! Bu listeye eklenebilecek daha sayısız farklı öneri olduğunu biliyorsunuz, değil mi? Ve asıl önemli olan şeyin listeyi incelemeniz değil, incelediklerinizden fikir almanız olduğunu da anlamışsınızdır. Veya anlamalısınız! Sonuçta; aklınızda, kalbinizde ya da dünyanızda canınızı sıkacak ne kadar çok şey olsa da emin olun kendinizi iyi hissetmek için çok daha fazlası var.
boğazımı biri sıkıyormuş gibi hissetmek