Bunedenle Hristiyanlar kendilerine kök söktüren Atilla’ya Tanrı’nın Kırbacı ismini takmışlardır. Bu ismi tercih etmelerinin nedeni ise, Hz. İsa (a.s.) hayattayken Hristiyan olmamaları ve günahlarından dolayı tanrının kendilerini cezalandırmak için Atilla’yı gönderdiğine inanmalarıdır. 9. SINIF TUNA YAYINCILIK TARİH. Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Meryem hakkında neler biliyorsunuz sorusunun cevabını kısaca yazdık. 7. sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitabı cevapları. hz. İsa (a.s) ve Hz. Meryem ile ilgili kısaca şu bilgiler verebiliriz. Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Meryem hakkında neler biliyorsunuz? Hz. İsa (a.s.) Hz. İsa’nın annesi Hz. Hz Âdem ile ilgili daha detaylı bilgi için tıklayınız. Bu soruların cevapları ve daha fazlası için lütfen tıklayınız. Hz. İsa ile ilgili daha 62 Sakın şeytan sizi bu yoldan alıkoymasın. Çünkü o, sizin için apaçık saldırgan bir düşmandır. 63. İsa açık delillerle gelince dedi ki: “Size ‘Hikmet’i getirdim. Size hakkında ayrılığa düştüğünüz şeylerden bir kısmını açıklamak için geldim. Allah’tan sakının ve bana uyun! İslaminancına göre Hz Meryem de oğlu Hz. İsa (a.s) da Allah’ın kıymetli birer kuludur. [14] Hz. İsa’nın (a.s) babasız dünyaya gelmesi, Hz. Meryem’in mucizevi bir şekilde bebek doğurması, bebeğin beşikte konuşması ancak Allah’ın dilemesiyle olan olaylardır. Bu olağanüstü olaylara farklı anlamlar yüklemek, Hz. EPod. Hz. İSA Kerîm’de adı geçen ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Hz. İsa batılı tarihçilere göre miladi yıldan dört veya beş sene kadar önce doğmuştur. Yine batılı tarihçilere göre Hz. İsa Romalıların elinde bulunan Yahudiye’de Romalılardan Tiberius iktidarı döneminde otuz yaşlarına doğru peygamberliğini insanlara bildirdi. Önce Celile’de sonra Kudüs’te insanları hak dine davet etti. Yahudilerin dinini ikmal onların dine kattıklarını düzeltmek için gönderilen Hz. İsa kendisine indirilen İncil adlı kutsal kitapta bunu şöyle anlatır “Ben yok etmeğe değil, tamamlamaya geldim.” Hz. İsa yahudilerin tahrif ettiği Eski Ahid’i onların anlayışından kurtarmaya, Hz. Musa getirdiği akideyi yerleştirmeye ve yahudilere daha önce bildirilen zahmetli bazı ilahi kanunları hafifletmeye çalıştı. Memleketi Celile’de Genaseret gölü kıyısında ilk vaaz ve tebliğlerini bildiren Hz. İsa daha sonra Kudüs’e gitti. Yahudiler Hz. İsa’yı, dönemin Romalı Kudüs valisi Pontus Pilatus’a şikayet ettiler. Havarilerin içinde Yahuda isimli birisi Hz. İsa’ya ihanet etti ve Hristiyanların inancına göre Hz. İsa çarmıha gerilerek öldürüldü. Kur’an-ı Kerîm’de ise hadise şöyle anlatılmaktadır “Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı” en-Nisa, 4/156. Rivayete göre Hz. İsa’ya ihanet eden Yahuda, Romalılar tarafından isa zannedilerek asılmıştır. İsa orta boylu, kırmızıya çalar beyaz benizli, dağınık, düz saçlı idi. Saçını uzatır, omuzları arasına salardı. Geniş göğüslü, küçük yüzlü çok benli idi Sırtına yün elbise, ayağına ağaç kabuğundan yapılmış sandal giyer, çoğu zaman da yalınayak yürürdü. Kendisinin geceleri varıp barınacağı bir evi, ev eşyası ve zevcesi yoktu. Hiç bir şeyi yarın için biriktirip saklamazdı. İsa dünyadan yüz çevirir, ahireti özler, Allah’a ibadete koyulurdu. Yeryüzünde nerede güneş batarsa orada konaklar iki ayağının üzerinde namaza durur; gece namaz gündüz de oruç ile günlerini geçirirdi M. Asım Köksal, Peygamberler Tarihi, II. 334, 335. İsa göğe kaldırıldığı zaman, yün bir kaftan, bit çift mesti, bir de deri dağarcıktan başka bir şey bırakmamıştı Abdurrezzak, Musannef, XI, 309. Kur’an-ı Kerîm’e göre Hz. İsa annesi Hz. Meryem’dir. Meryem yine Kur’an’da ismi geçen dört seçkin aileden biri olan İmrân ailesinden idi. Hz. Meryem, Zekeriya koruması ve gözetim altındaydı. Meryem, Beytü’l-Makdis’te, doğu tarafta özel bir bölmeye yerleştirilmişti. Zekeriya Meryem’in yanına geldikçe orada, rızkını ve yiyeceğini hazır görürdü. Hz. Meryem, Beytü’l Makdis’te zikirle, ibadetle hayatını geçiriyordu. İşte bu sırada Allah, ona bir beşer sûretiyle Cebrail’i gönderdi. bu durum, Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde anlatılır “Meryem dedi ki; ben senden Rahman’a sığınırım. Eğer O’ndan korkuyorsan bana dokunma! O da, ben, temiz bir oğlan bağışlamak için Rabbının sana gönderdiği elçiden başkası değilim, dedi. Meryem; bana bir insan temas etmemişken, ben kötü kadın olmadığım halde nasıl oğlum olabilir? dedi. Cebrail, bu böyledir; çünkü Rabbın, “bu bana kolaydır, onu insanlar için bir mucize ve katımızdan da bir rahmet kılacağız,” diyor, dedi. İş olup bitti. Böylece Meryem, İsa’ya gebe kalarak bir köseye çekildi. Doğum sancıları başladı ve başına gelen bu hadiseden dolayı çok üzülerek, keşke bundan önce ölseydim de unutulup gitseydim, dedi” Meryem, 19/1 8-23. Cebrail, Meryem babasız doğuracağı çocuğun özelliklerini ve mücadelesini haber vermiş, Meryem’i teselli etmiş ve ayrılıp gitmişti. Hz. Meryem’in kendisini Allah’a ibadete verdiğini ve onun tertemiz bir kadın olduğunu bilenler de bilmeyenler de bu duruma hayret etmiş ve doğumun bu şekilde nasıl olabileceği tartışmasına girmişlerdi. Hz. Meryem ise olayı, çocuğa sormalarını işaret etmişti. Fakat “Onlar, biz beşikteki çocukla nasıl konuşabiliriz? dediler. Çocuk, ben şüphesiz Allah’ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni peygamber yaptı. Nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece namaz kılmamı ve zekât vermemi, anneme iyi davranmamı emretti. Beni bedbaht bir zorba kılmadı. Doğduğum gün de, öleceğim gün de, dirileceğim gün de, bana selâm olsun, dedi” Meryem, 19/23-33. İsa babasız olarak mucizevî bir şekilde doğuşu, Allah’ın dilemesinden ibaretti. Hatta Allah katında, oluş itibariyle Adem ile İsa arasında fark yoktu. Nitekim ayet-i kerimede, durum şu şekilde izah edilir “Gerçekten İsa’nın babasız dünyaya geliş hâli de Allah katında Adem’in hâli gibidir. Allah, Âdem’i topraktan yarattı, sonra da ona ol dedi; o da hemen insan oluverdi” Âlu İmrân, 3/59. İsa otuz yaşında iken peygamberlik görevi aldığında, hemen İsrailoğullarına durumu bildirdi. İsa çağrısına kulak tıkayan ve ellerindeki Tevrat’ı tahrif edip pek çok değişiklikler yapan İsrailoğulları, Hz. İsa inanmadılar. Ayrıca Allah, Hz. İsa’nın risâletini destekleyen mucizelerde gösteriyordu. Kur’an-ı Kerim’de zikri geçen mucizeleri şunlardır İsa nın, çamurdan kuş biçiminde bir heykel yapması ve onu üfleyince kuş olup uçması, ölüleri diriltmesi; anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulmuş olanları tedavi etmesi; gökten sofra indirmesi el-Mâide, 5/110-115; Havarîlerin ve diğer arkadaşlarının evlerinde ne yediklerini ve neler sakladıklarını söyleyerek gaybdan haber vermesi Âlu İmrân, 3/49. İsrailoğulları, İsa ve ona tâbi olanları durdurmak için pek çok yol denediler; sonunda Hz. İsa’yı öldürmeğe karar verdiler. Ancak Allah, onların planlarını etkisiz hâle getirdi. Yahudiler, İsa benzeyen birini yakalayıp astılar ve “Meryem oğlu İsa Mesih’i öldürdük” dediler en-Nisâ, 4/157. Öte yandan Kur’an-ı Kerîm, asıl durumu şu şekilde açıklar “Halbuki onlar İsa’yı öldürmediler ve asmadılar. Fakat kendilerine bir benzetme yapıldı. Ayrılığa düştükleri şeyde, doğrusu şüphededirler. Onların bu öldürme olayına ait bir bilgileri yoktur. Ancak kuru bir zan peşindedirler. Kesin olarak onu öldürmediler, bilakis Allah, onu kendi katına yükseltti. Allah güçlüdür, hâkimdir” en-Nisâ, 4/157-158. İsa ayette de belirtildiği gibi, öldürülmeden göğe yükseltilmiştir. Mezarı dünyada değildir. Ayrıca Mi’rac’da, peygamberimiz kendisini görmüştür. Hz. İsa, göğe yükselmeden önce, havârîlerine ve tüm insanlığa şu müjdeyi vermişti “Ey İsrailoğulları! Doğrusu ben, benden önce gelmiş olan, Tevrat’ı doğrulayan ve benden sonra gelecek ve adı Ahmed olacak bir peygamberi müjdeleyen Allah’ın size gönderilmiş bir peygamberiyim” es-Saf, 61/6. Hz. İsa göğe çekildiği sıralarda kendisine inananların sayısı çok azdı. Daha sonra bir ara Hz. İsa’nın getirdiği inancı kabul edenler çoğaldı ise de, sonunda Hristiyanlar da İsrailoğulları gibi yoldan çıktı ve pek çok yanlışlıklara saptılar. Bugün, Hıristiyanların sahip oldukları teslis inancı, İsa göğe yükseltilmesinden hemen sonra ortaya çıkmıştır. İsa annesi Hz. Meryem Hz. İsa’nın göğe çekilmesinden sonra altı sene kadar daha yaşamış ve ölmüştür Hakim, Müstedrek, II, 596. Hz. İsa dört büyük ilâhi kitaptan biri olan İncil verilmiştir. Kur’an-ı Kerîm’de İncil’in Hz. İsa’ya verilişi ile ilgili şu bilgiler vardı “Arkalarından da izlerince Meryem oğlu İsa’yı Tevrat’ın bir tasdikçisi olarak gönderdik; ona da bir hidâyet, bir nur bulunan İncil’i, ondan evvelki Tevrat’ın bir tasdikçisi ve sakınanlara bir hidâyet ve öğüt olmak üzere verdik” el-Mâide, 5/11. Ancak bu İncil de Tevrat gibi tahrifata uğramış tır. Bununla birlikte Allah Teâlâ tarafından son peygamber Hz. Muhammed indirilen Kur’an-ı Kerîm, Zebur, Tevrat ve İncil’in hükümlerini ve geçerliliklerini ortadan kaldırmıştır. Hz. İsâ İslâm âlimlerinin çoğunluğuna göre cisim ve ruhuyla göğe yükseltilmiştir. Kıyamet vaktine yakın yeryüzüne inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek ve İslâm şeriatıyla hükmedecektir bk. Buhârî, Buyu’, 102. Hz. İsa bedeniyle göğe yükseltildiğinden, Kur’an-ı Kerim’de bildirilen “ölümden evvel” en-Nisa, 4/159 ve “öleceğim güne ve diri olarak ba’s edileceğim güne” et-Tevbe, 9/34 mealindeki ayetler Hz. İsa’nın nüzûlünden sonraki ölümünü anlatır. Hz. İsa gökten Arz-ı Mukaddes’e inecek, elinde bir kargı olacak; Afik denilen bir yerde ortaya çıkacak ve Kargı ile Deccâl’ı öldürecek ve sabah namazında Kudüs’e gelecektir. İmam kendi yerini ona vermek isteyecek fakat o İmâm’ın gerisinde Hz. Peygamber şeriatına uygun olarak namazını kılacaktır. Sonra domuzu öldürecek ve haçı kıracak, sinagoglar ve kiliseleri yıkacak ve kendisine iman etmeyen bütün Hıristiyanlarla savaşacaktır. Hz. İsa nüzûlünden sonra kırk sene daha yaşayacak, öldüğünde Müslümanlar namazını kılacak ve İslâm dinine uygun olarak gömülecektir. Mefail HIZLI Kur’an’da peygamberlik görevleriyle ilgili detaylar verilmemiş olan Hz. İsa as’dan başka peygamberler de vardır. Hz. İdris, Hz. Eyyub, Hz. İsmail, Hz. İshak, Hz. Yakub, Hz. Yusuf, Hz. Şuayb, Hz. Zekeriya, aleyhimüsselam da bunlar arasında sayılabilir. Allah her peygamberin hayatından ne kadar ders vermek istiyorsa o kadar bilgi vermiştir. Bu açıdan Kur’an’da ismi geçen peygamberler hakkında verilen bilgiler ne azdır ne de çoktur. Hz. İsa aleyhisselam ve Annesi Hz. Meryem ile ilgili bir çok ayet vardır. Doğumu, mucizleri, özellikleri, hayatından örnek alınacak yönleri, kendine ihanet edilmesi ve semaya yükseltilmesi gibi konularda bilgi verilmektedir. Ancak Hz. İsa aleyhisselam hayattayken kendine uyanların azlığı ve bir toplumun oluşmaması gibi nedenlerle içtimai hayata ait hükümler gelmemiştir. Bununla beraber Kur’an’da kendisinden en çok bahsedilen Peygamberlerden biri de İsa aleyhisselamdır. Kur'ân-ı Kerîm'e göre Hz. İsâ, resullerin en büyükleri olan beş "ülü'l-azm" peygamberden biridir. On beş sûrede doksan üç âyette ismi veya bir sıfatı ile zikredilmekte, ağırlıklı olarak Âl-i İmrân, Mâide ve Meryem sûrelerinde doğumunun müjdelenmesi, dünyaya gelişi, tebliği, mucizeleri, dünyevî hayatının sonu ve Allah katına yükseltilişiyle ilgili olarak bilgi verilmektedir. Kur'an'da hem İsâ hem İbn Meryem hem de Mesîh olarak adlandırıldığı gibi başka isimlerle de anılmakta, ayrıca kendisine çok sayıda unvan verilmekte, yirmi beş defa İsâ, on altısı İsâ kelimesiyle birlikte olmak üzere yirmi üç defa İbn Meryem şeklinde geçmektedir. Mesîh kelimesi ya tek başına veya Mesîh İbn Meryem ya da Mesîh îsâ b. Meryem şeklinde on bir yerde geçmektedir. Kur’an’da Hz. İsâ'ya verilen diğer isim ve unvanları şu şekilde sıralamak mümkündür Müeyyed, rûhullah, kelime, vecih, sâlih, resul, mübeşşir, münebbi, musaddık, âyet, merfû, temizlenmiş, göz aydınlığı, abd, nebî, mübarek, ilim veya alem, rahmet. İsa aleyhisselamın hayatından bütün insanlığın, Hıristiyanların ve Müslümanların alacağı çok dersler vardır. Bunlardan sadece biri onun babasız yaratılmasıdır İnsan soyu, tarihinin son derece enteresan olayı olan kendi yaratılışının tanığı olamamıştır. Anasız ve babasız olarak yaratılan ilk insanı hiç kimse görememiştir. Bu olayın üzerinden nice yüzyıllar geçtikten sonra yüce Allah'ın hikmeti, Hz. İsâ'nın babasız doğuşu aracılığı ile ikinci bir olağanüstülüğü sergilemeyi dilemiştir. Bu doğum olay yeryüzünde insanoğlunun başlangıcından beri geçerli olan üreme kurallarına ters düşen bir gelişmedir. Amaç bu harikaya insanlığın tanık olmasıdır, insanlık tarihinin sicilinde dikkatleri çeken bariz bir olay olarak kalmasıdır. Hiç kimsenin tanığı olmadığı ilk yaratılış mucizesi üzerinde yoğunlaşması imkânı bulamamış olan insanoğluna, hafızasından hiçbir zaman silinmeyecek bir mucize gösterilmek istenmiştir. Yüce Allah'ın canlı soyların sürekliliğini sağlayan yasasına göre istisnasız bütün canlı türlerinin üremesi, erkeğin dişiyi döllemesi yolu ile olur. Hatta erkek ve dişi cinslerinin belirgin biçimde birbirinden ayırt edilmediği canlı türlerinde bile aynı bireyde hem erkeklik hem de dişilik hücrelerinin bir arada bulunduğunu görürüz. Bu yasa uzun yüzyıllar boyunca işleye işleye insanoğlunun zihnine tek üreme yolu olarak yerleşmiştir. İnsanlar böyle düşünürken, ilk yaratılış olayı, insanın yoktan varediliş olayını unutmuş oldular. Çünkü bu olay, zihinlerin kalıplaşmış algılarına ters düşüyordu. İşte bu yüzden yüce Allah, insanlara Hz. İsa örneğini göstermek istedi. Bu örnek aracılığı ile onlara gücünün kayıtsızlığını, iradesinin özgürlüğünü, bu gücün ve bu iradenin, kendi tercihi ile işlerlik kazanan doğal yasalarla sınırlı olamayacağını hatırlatmayı diledi. Hz. İsa olayının bir benzerine bir daha hiç rastlanmadı. Çünkü normal olan, yüce Allah'ın koyduğu kanunların yürümesi, tercih ettiği doğal yasaların işlemesidir. Amacı ilahi iradenin özgürlüğünün, doğal kanunlarla sınırlı olmadığını fiilen kanıtlamak olan bu tek olay, insanların gözü önünde her zaman kalacak belirgin bir örnek olarak yeterli görülmüştür. Nitekim yüce Allah, Hz. İsa aleyhisselamın babasız yaratılmasının hikmeti konusunda şöyle buyuruyor ".... Bu olayı insanlara gücümüzü kanıtlayan bir mucize ve oğlunu da onlara rahmet kaynağı olarak sunmak istiyoruz. Bu olay kesinleşmiş bir hükümdür.'' Meryem Suresi, 21 Olay son derece şaşırtıcı ve olağanüstü olduğu için, bazı gruplar onu olduğu gibi kavrayamamışlar, meydana gelişinin gerisindeki hikmeti havsalalarına sığdıramamışlardır. Bu yüzden Meryem oğlu İsa'ya ilahlığın bazı sıfatlarını yakıştırmaya kalkışmışlar, onun doğuşu ile ilgili çeşitli hurafeler ve masallar uydurmuşlardır. Böylece onun bu akıl almaz şekilde yaratılmasının ardındaki hikmeti tersyüz etmişlerdir. Onun bu şekildeki yaratılışının hikmeti, az önce belirttiğimiz gibi, ilahi gücün sınırsızlığını kanıtlamaktı. Ona ilahlık yakıştıran gruplar işte bu hikmeti tersyüz ederek Allah'ın birliği inancını zedelemişlerdir. Kur'an'ın Meryem Suresinde bu çarpıcı ve olağanüstü olayın nasıl meydana geldiği anlatılıyor. Allah hangi peygamberlere kitap gönderilmiştir? 4 büyük kitap hangi peygamberlere inmiştir? Bu yazımızda 4 kitap kime indirildi, hangi peygamberlere ilahi kitap gönderilmiştir sorularınıza yanıt vermeye çalışacağız. 4 büyük kitap ve peygamber sıralaması 4 kitabın indiriliş sırası aşağıda sizlerle paylaşılmıştır. Hz. Musa'ya Tevrat Hz. Davut'a Zebur Hz. İsa'ya İncil Hz. Muhammed'e Kur’an-ı Kerim 4 kitabın ortak noktası İlahi kitapların ortak özellikleri, Kutsal kitapların ortak özellikleri Allah'a ve onun Peygamberlerine inanılması Cinayetin yasak olması Ana ve babaya saygı ve sevgi Allah'a şirk koşulmaması Zina edilmemesi Hırsızlığın yasak olması Yalan söylenilmemesi Çocukların korunması ve kollanması Yoksullara, ihtiyaç sahiplerine yardım edilmesi Adaletli olunması Destek Ekibi Cevapİsa aleyhisselam halen sema'da ve hayatta olup meleki bir yaşayış içinde yakın bir zamanda cismani olarak inecektir. Yeni Ekle Yorumlar 0 Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla Baslik Yorum Adiniz Email SoruHz. İsa’nın su üzerinde yürümesi hakkında İslam’ın görüşü nedir? Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır “…Hani iznimle çamurdan kuş şekline benzer bir şey yapıyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kuş oluyordu. Yine benim iznimle doğuştan körü ve alacalıyı iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüleri de hayata çıkarıyordun…”[2] Ama su üzerinde yürüme mucizesi bir rivayette İmam Sadık’tan nakledilmiştir.[3] - [1] Sübhani, Cafer, el-İlahiyat Fi’l-Kitab Ve’s-Sünnet, c. 2, s. 64, Merkez-i Cihan-i Ulum-i İslamî- Kum. [2] Maide, 110. [3] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 14, s. 254, Müessese-i Vefa, Beyrut اتَّقُوا اللَّهَ وَ لَا یَحْسُدْ بَعْضُکُمْ بَعْضاً إِنَّ عِیسَى ابْنَ مَرْیَمَ ع کَانَ مِنْ شَرَائِعِهِ السَّیْحُ فِی الْبِلَادِ فَخَرَجَ فِی بَعْضِ سَیْحِهِ وَ مَعَهُ رَجُلٌ مِنْ أَصْحَابِهِ قَصِیرٌ وَ کَانَ کَثِیرَ اللُّزُومِ لِعِیسَى ابْنِ مَرْیَمَ ع فَلَمَّا انْتَهَى عِیسَى إِلَى الْبَحْرِ قَالَ بِسْمِ اللَّهِ بِصِحَّةِ یَقِینٍ مِنْهُ فَمَشَى عَلَى ظَهْرِ الْمَاءِ فَقَالَ الرَّجُلُ الْقَصِیرُ حِینَ نَظَرَ إِلَى عِیسَى ع جَازَهُ بِسْمِ اللَّهِ بِصِحَّةِ یَقِینٍ مِنْهُ فَمَشَى عَلَى الْمَاءِ فَلَحِقَ بِعِیسَى ع فَدَخَلَهُ الْعُجْبُ بِنَفْسِهِ فَقَالَ هَذَا عِیسَى رُوحُ اللَّهِ یَمْشِی عَلَى الْمَاءِ وَ أَنَا أَمْشِی عَلَى الْمَاءِ فَمَا فَضْله. Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.

hz isa ile ilgili sorular ve cevapları